O, ailesinden ayrı yaşıyor.
- He lives apart from his family.
Tom ve genç erkek kardeşinin ayrı olduğunu söyleyemem.
- I can't tell Tom and his younger brother apart.
O, bir saati parçalara ayırdı.
- He took apart a watch.
Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
- I took the radio apart to repair it.
Tom'un dairesinde başka ne buldun?
- What else did you find in Tom's apartment?
Bu daire, binadaki herhangi başka birinden daha büyüktür.
- This apartment is bigger than any other one in the building.
Tom benim yerimden uzakta olmayan bir apartmanda yaşıyor.
- Tom lives in an apartment not far from my place.
Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır.
- For many books, the covers are too far apart.
Şeyler parça parça oluyor.
- Things are coming apart.