Senin bir giriş biletin var.
- You have an entry ticket.
Polis zorla giriş izi bulamadı.
- The police found no sign of forced entry.
Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş.
- According to legend, those woods used to be haunted, so people would avoid entering.
Bir üniversiteye girme hayatımın amacı değil.
- Entering a university is not the purpose of my life.
Buraya girişiniz yasaklandı.
- You are banned from entering this place.
Evde zorla girme işaretleri yoktu.
- There were no signs of forced entry in the house.