Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
ألمانية - التركية
تعريف einmalig في ألمانية التركية القاموس.
- {'aynma: lih} bir defalık; eşsiz, olağanüstü
- 'aynma: lih bir defalık; eşsiz, olağanüstü
- tek, yegâne; eşsiz, olağanüstü
الإنجليزية - التركية
تعريف einmalig في الإنجليزية التركية القاموس.
- singular
- tekil
Esperantoda çoğul oluşturmak için tekil isme j ekle.
-To form the plural in Esperanto, add a j to the singular.
Tekillikten sonra, hepimizin dokuz boyutlu cinsel organları olacak.
-After the Singularity, we will all have nine dimensional sex organs.
- singular
- tek şey
- nonrecurring
- masraf sayılmayan
- one-off
- özel
- singular
- ayrı
- nonrecurring
- (Ticaret) tekrarsız
- one and only
- tek: It was her one and only desire. Onun tek arzusuydu
- one and only
- biricik
- singular
- yalnız
- singular
- bambaşka
- singular
- {s} bireysel
- singular
- garip
- singular
- tekil kelime
- singular
- {s} büyük, fevkalade
- singular
- dikkati çeken şey
- singular
- (sıfat) tekil, tek, kişisel, bireysel, eşsiz, olağandışı, acayip, tuhaf
- singular
- {s} tek
Esperantoda çoğul oluşturmak için tekil isme j ekle.
-To form the plural in Esperanto, add a j to the singular.
Bir isim tekil veya çoğul olabilir.
-A noun can be singular or plural.
- singular
- {s} olağandışı
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف einmalig في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- one and only
- unheard-of
- non-recurrent
- nonrecurring
- unique
- one-time
- nonpar
- singular
- one-off
- onetime
- a doozy (of a something)
- uniquely
- unparalleled
- one-shot
- nonpareil
- non-recurring
- unheard of
- one-of-a-kind
- unparallel
- einmalig (in seiner Art) sein
- to be one of a kind
- Er ist einmalig in seiner Art.
- He's one of a kind
- Seine Kommentare waren wirklich einmalig.
- His comments have been real doozies