Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to France one day.
Onu bir günde yapabilir misin?
- Can you do it in one day?
Tom onu günün birinde ödeyecek.
- Tom will pay for it one day.
Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.
- I'd like to visit your country someday.
Bir gün İngiltere'ye gitmek istiyorum.
- I want to go to the UK someday.
One day he killed himself.
- Eines Tages tötete er sich selbst.
One day I was running with my brother.
- Eines Tages lief ich mit meinem Bruder.