ein zeichen gewesen

listen to the pronunciation of ein zeichen gewesen
الإنجليزية - التركية

تعريف ein zeichen gewesen في الإنجليزية التركية القاموس.

marked
{s} işaretli

Tom üzerinde oturma odası eşyası işaretli bir karton kutuyu açtı. - Tom opened a cardboard box marked living room stuff.

Geminin bir işaretli listesi vardı. - The ship had a marked list.

marked
{s} dikkat çekici
marked
markalama
marked
mimlenmek
marked
damgalı
marked
(Dilbilim) belirtili
marked
çizili
marked
nişanlanmak
marked
bariz
marked
göze çarpan
marked
{f} işaretle

Takvimimde doğum gününü işaretledim. - I marked your birthday on my calendar.

Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık. - We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.

marked
{s} belirgin

Hayat belirgin şekilde gelişti. - Life has improved markedly.

Onlar arasında belirgin bir fark var. - There is a marked difference between them.

marked
{s} mimli
ألمانية - الإنجليزية
signalized
marked
signalised