effective as proof or evidence

listen to the pronunciation of effective as proof or evidence
الإنجليزية - التركية

تعريف effective as proof or evidence في الإنجليزية التركية القاموس.

convincing
ikna edici

Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu. - The lawyer spoke convincingly on behalf of his client.

Bu ikna edici bir açıklama. - That's a convincing explanation.

convincing
inandırıcı

Bu çok inandırıcı değildi. - That wasn't very convincing.

Çok inandırıcı görünmüyor. - It doesn't look too convincing.

convincing
{i} ikna

Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu. - The lawyer spoke convincingly on behalf of his client.

Tom'u gitmemeye ikna etme sorunum vardı. - I had trouble convincing Tom not to leave.

convincing
{s} tatmin edici
convincing
cerbezeli
convincing
inandırarak
convincing
{i} inandırma
convincing
{f} inandır

Çok inandırıcı görünmüyor. - It doesn't look too convincing.

Tom'un açıklaması inandırıcı geldi. - Tom's explanation sounded convincing.

convincing
ikna et

Tom'u gelmeye ikna etme sorunum vardı. - I had trouble convincing Tom to come.

Tom'u doğru şeyi yapması için ikna etmek zordu. - Convincing Tom to do the right thing was hard.

convincing
(isim) ikna
الإنجليزية - الإنجليزية
convincing
effective as proof or evidence

    الواصلة

    ef·fec·tive as proof or e·vi·dence

    التركية النطق

    îfektîv äz pruf ır evıdıns

    النطق

    /əˈfektəv ˈaz ˈpro͞of ər ˈevədəns/ /ɪˈfɛktɪv ˈæz ˈpruːf ɜr ˈɛvədəns/
المفضلات