Hoverkraftım yılanbalığı dolu.
- My hovercraft is full of eels.
Suda bir yılan balığı var.
- There is an eel in the water.
Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!
- The politician is as slippery as an eel!
Tom'un eli bir müren balığı tarafından ısırıldı.
- Tom's hand was bitten by a moray eel.
Tom'un eli bir murana tarafından ısırıldı.
- Tom's hand was bitten by a moray eel.