I think Tom felt a bit threatened.
- Tom'un biraz tehdit edilmiş hissettiğini düşünüyorum.
You don't have to feel threatened.
- Tehdit edilmiş hissetmek zorunda değilsin.
The hall was decorated with Japanese paintings.
- Giriş, japon resimleriyle dekore edilmiş.
The windows are decorated with lanterns.
- Pencereler fenerlerle dekore edilmiştir.
askerliği tecil edilmiş.
Tom drives an imported car.
- Tom ithal edilmiş bir arabayı kullanıyor.
This is a crude material imported from Malaysia.
- Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir.
Something I et?.