Sokağı kestanelerden temizledi.
- He cleared the street of chestnuts.
Anna'nın kestane kahvesi saçı var fakat Magdalena'nın sarı saçı var.
- Anna has chestnut brown hair, but Magdalena has blonde hair.
Evimizin önünde iki tane yaşlı kestane ağacı var.
- In front of our house are two old chestnuts.