التركية - الإنجليزية
تعريف eden kimse في التركية الإنجليزية القاموس.
- doer
- One who does, performs, or executes. (Often construed with of.) One who is wont and ready to act; an actor, agent or attorney; a factor
- {a} a person who does or performs a thing
- {i} one who does something, one who accomplishes things, achiever
- One who does; one who performs or executes; one who is wont and ready to act; an actor; an agent
- a person who acts and gets things done; "he's a principal actor in this affair"; "when you want something done get a doer"; "he's a miracle worker"
- An agent or attorney; a factor
- If you refer to someone as a doer, you mean that they do jobs promptly and efficiently, without spending a lot of time thinking about them. Robertson was a doer, not a thinker. someone who does things instead of just thinking or talking about them
- seyahat eden kimse
- traveler
- azat eden kimse
- liberator
- ilan eden kimse
- announcer
- ciro eden kimse
- (Ticaret) endorsee
- dırdır eden kimse
- nagger
- elde eden kimse
- beneficiary
- garanti eden kimse
- (Ticaret) warrantor
- icat eden kimse
- originator
- seyahat eden kimse
- traveller
- taklit eden kimse
- mimic
- taklit eden kimse
- copycat
- tedarik eden kimse/firma
- supplier
- yolculuk eden kimse
- voyager
- amaçları doğrultusunda hareket eden kimse
- goalgetter
- av köpeklerini idare eden kimse
- whip
- av köpeklerini idare eden kimse
- whipper in
- başkası adına rica eden kimse
- intercessor
- başkasının yerini işgal eden kimse
- squatter
- beyan eden kimse
- declarant
- beyan eden kimse
- exponent
- beyan eden kimse
- declarer
- ciro eden kimse
- endorser
- ciro eden kimse
- indorser
- dikte eden kimse
- dictator
- dinlediğini daktilo eden kimse
- audiotypist
- emanet eden kimse
- depositor
- esir eden kimse
- enslaver
- eziyet eden kimse
- tormentor
- eşlik eden kimse
- accompanist
- gasp eden kimse
- usurper
- gizlenerek ateş eden kimse
- sniper
- gıpta eden kimse
- envier
- hak iddia eden kimse
- claimant
- hak iddia eden kimse
- pretender
- haksızlık eden kimse
- wrongdoer
- hibe eden kimse
- grantor
- hisseleri pay eden kimse
- divider
- hürmet eden kimse
- venerator
- ibadet eden kimse
- prayer
- ibadet eden kimse
- worshipper
- icra eden kimse
- executant
- iddia eden kimse
- assertor
- ihlal eden kimse
- infringer
- ihlâl eden kimse
- violator
- ikamet eden kimse
- citizen
- ikamet eden kimse
- indweller
- ikamet eden kimse
- resident
- ikamet eden kimse
- habitant
- ikamet eden kimse
- denizen
- ilan eden kimse
- promulgator
- iman eden kimse
- dogmatist
- iman eden kimse
- believer
- imanla tedavi eden kimse
- faith healer
- imha eden kimse
- exterminator
- imza taklit eden kimse
- forger
- inkâr eden kimse
- denier
- intihar eden kimse
- suicide
- istediğini elde eden kimse
- go getter
- istifa eden kimse
- quitter
- istismar eden kimse
- exploiter
- itaat eden kimse
- observer
- işgal eden kimse
- occupant
- kabul eden kimse
- receiver
- kapı dışarı eden kimse
- chucker out
- karara itiraz eden kimse
- contestant
- kelimenin anlamını yok eden kimse
- verbicide
- kiliseye devam eden kimse
- churchman
- kilosuna dikkat eden kimse
- weight-watcher
- konuk eden kimse
- Host
- kurban eden kimse
- sacrificer
- kötülük eden kimse
- evil doer
- kötülük eden kimse
- malefactor
- kötülük eden kimse
- malfeasant
- kötülük eden kimse
- mischief-maker
- kötülük eden kimse
- rascal
- kıpır kıpır eden kimse
- fidget
- kıyamet gününün yaklaştığını iddia eden kimse
- doomster
- modayı takip eden kimse
- dasher
- modayı takip eden kimse
- fashion plate
- muayene eden kimse
- examiner
- mücâdele eden kimse
- contender
- müdahale eden kimse
- interventionist
- olağanüstü bölgeyi tahliye eden kimse
- evacuee
- pazarlık eden kimse
- haggler
- rahatsız eden kimse
- inconvenience
- rahatsız eden kimse
- disturber
- rahatsız eden kimse
- baiter
- seyahat eden kimse
- traveller [Brit.]
- sonuna kadar devam eden kimse
- stayer
- sünnet eden kimse
- circumciser
- sürekli kendinden söz eden kimse
- egotist
- sıkı pazarlık eden kimse
- haggler
- tahrif eden kimse
- manipulator
- talep eden kimse
- petitioner
- tayin eden kimse
- nominator
- tehlike karşısında dinini inkâr eden kimse
- confessor
- teklif eden kimse
- proponent
- telefon eden kimse
- caller
- telkinle tedavi eden kimse
- faith healer
- tereddüd eden kimse
- waverer
- teselli eden kimse
- comfort
- test eden kimse
- tester
- teşvik eden kimse
- promoter
- vaftiz eden kimse
- Baptist
- vecize eden kimse
- aphorist
- vâât eden kimse
- promisor
- yataklık eden kimse
- accessory after the fact
- yavaş hareket eden kimse
- snail
- yenilgiyi kabul eden kimse
- defeatist
- zina eden kimse
- fornicator
- ödüle itiraz eden kimse
- contestant
المصطلحات ذات الصلة
eden kimse
الواصلة
e·den kim·seالنطق
Resimler
السابق
المفضلات