econ

listen to the pronunciation of econ
الإنجليزية - التركية
{k} economic, economics, economy
rayiç
işgücü
economy
iktisat
economics
tutumbilim
economics
ekonomi

Xavier, Paris Üniversitesi'nde ekonomi okuyan genç bir öğrenci. - Xavier is a young student studying economics at the University of Paris.

Ekonomide uzmanlaşıyorum. - I major in economics.

economy
tutum
economy
ekonomik

Bu yıl herhangi bir ekonomik revizyon beklenmiyor. - Any turnaround of the economy is not expected this year.

Biz ekonomik bir araba istedik. - We wanted an economy car.

economy
ucuz
economics
{i} ekonomi bilimi

Benim branşım ekonomi bilimidir. - My major is economics.

Ben ekonomi bilimi hakkında dikkat etmem. - I don't care about economics.

economics
{i} ülke ekonomisi
economics
{i} iktisat bilimi
economy
{i} örgüt
economy
iktisat ilmi
economy
teşkilât
economy
minister of economy maliye bakanı
economy
{i} tasarruf, tutumluluk, ekonomi
الإنجليزية - الإنجليزية
econ
المفضلات