eckball

listen to the pronunciation of eckball
ألمانية - التركية
e {'ekbal} r korner, köşe vuruşu
e r. 'ekbal r korner, köşe vuruşu
[der] köşe vuruşu
الإنجليزية - التركية

تعريف eckball في الإنجليزية التركية القاموس.

corner
{i} köşe

Odanın bu köşesinde bir sera kurmak isterim. - In this corner of the room I'd like to put a house-plant.

Köşe başında banka var. - There's a bank on the corner.

corner
korner vuruşu
corner
(Bilgisayar) köşede

Tom köşedeki küçük yerin yemek yemek için iyi bir yer olabileceğini düşündü. - Tom thought the little place on the corner might be a good place to eat.

Köşedeki servis istasyonunda arabama yakıt doldurttum. - I had my car filled up at the service station at the corner.

corner
(Bilgisayar) köşeye

İki öğrenci köşeye vardıklarında ayrıldı. - The two students parted when they reached the corner.

Kurt sessizce ormana kaymadan önce dikkatle köşeye baktı. - The wolf peered around the corner before slipping silently into the woods.

corner
kıstırmak
corner
(ticarette) öne geçmek
corner
korner
corner
alım satımı/üretimi ele geçirmek
corner
bir köşeye kıstırmak
corner
{i} ücra yer
corner
(fiil) köşeye sıkıştırmak, kıstırmak; köşe oluşturmak; köşe dönmek; virajı almak; ele geçirmek
corner
{i} köşe atışı
corner
{i} futbol korner, korner vuruşu, köşe atışı
corner
{f} köşeye sıkıştırmak
corner
{i} köşe, köşe başı
corner
{i} bölge
corner
köşe,v.köşeye kıstır: n.köşe
corner
{i} açı

Köşede 24 saat açık olan küçük bir dükkan var. - There's a small shop on the corner that is open 24 hours a day.

Ben köşeyi döndüm ve yeni açılmış bir restoranı gördüm. - I turned the corner and caught sight of a newly opened restaurant.

ألمانية - الإنجليزية
corner
corner kick
corner throw
corner (football)
corner ball
einen Eckball schießen
to take a corner kick
einen Eckball treten
to take a corner
einen Eckball treten
to make a corner kick