eben

listen to the pronunciation of eben
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Töhmetli, kabahatli kişi
(Osmanlı Dönemi) Adâvet, düşmanlık
الإنجليزية - التركية

تعريف eben في الإنجليزية التركية القاموس.

after all
buna karşın

O, buna karşın geçmedi. - He didn't pass after all.

Buna karşın haklıydı. - He was right after all.

after all
yine de

Peter yine de gelmedi. - Peter didn't come after all.

Kim bilir, belki Boston'daki noel yine de o kadar da kötü olmayacaktır. - Who knows, maybe Christmas in Boston won't be so bad after all.

after all
(deyim) 1. dusunulenin beklenilenin tersine (bu anlamda genellikle cumlenin sonunda gelir) 2.ne de olsa 3.unutulmamalidir ki (cogu zaman bir tartisma veya bir nedenione surmek icin kullanilironun icin de cumlenin basina gelir.bu anlamda kullanildiginda vurguya dikkat edilmelidir.)
after all
en sonunda
after all
nihayet

Nihayet bebeğin bir kız olduğu ortaya çıktı. - The baby turned out to be a girl after all.

Nihayetinde o bir çocuk. - She is a child after all.

after all
bununla birlikte, yine de, buna rağmen
after all
velhasıl
after all
sonuç olarak

Sonuç olarak, Tom senin babandı. - After all, Tom was your father.

Sonuç olarak dünya 21 Aralıkta sona ermedi gibi görünüyor. - It looks like the world didn't end on December 21st after all.

after all
neticede
after all
bütün olan bitenden sonra
after all
alt tarafı
after all
hiç yoktan
after all
bununla birlikte
after all
ahir neticede
after all
evvel ahir
after all
netice itibarı ile
after all
hiç neye bakmayarak
after all
her halde
after all
Nihayetinde

Nihayetinde o bir çocuk. - She is a child after all.

after all
zaten