Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır.
- Ill-gotten gains are short-lived. The only way to make real money is to earn every penny.
Onlar para kazanmak istiyorlardı.
- They wanted to earn money.
Tom daha çok para kazanmak için iş değiştirdi.
- Tom changed jobs to earn more money.
Onlar para kazanmak istiyorlardı.
- They wanted to earn money.
Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu?
- Does Tom earn enough money to live in the city?
O harcadığından daha fazla para kazanıyor.
- She earns more than she spends.
Now that you are earning, you can start paying me rent.
You can have the s'mores: you earned them, clearing the walkway of snow so well.
My CD earns me six percent!.
Those Japanese radios were a nice little earner; we sold all of them by lunchtime.