تعريف e-government في الإنجليزية التركية القاموس.
- government
- hükümet
Hükümet temel değişiklikler yapmalı.
- The government must make fundamental changes.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
- The labor unions had been threatening the government with a general strike.
- government
- idare etme
- government
- hükümet erkanı
- government
- {i} idare
Belediye idaresinin pek çok bürosu belediye binasındadır.
- Many offices of the municipal government are in the town hall.
- government
- government house hükümet konağı
- government
- hüküm
Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.
- The government imposed a new tax on farmers.
Onun konuşması Hükümetin politikalarıyla ilgili etkili bir özürdü.
- His speech was an effective apology for the Government's policies.
- government
- hükümet sürme
- government
- Government Issue devletin sağladığı levazım
- government
- {i} siyasal bilgiler
- government purchase
- Devlet alımı
- government
- {i} rejim
- government
- (Dilbilim) yöneltme
- government
- memleket
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- government
- {i} devlet
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.
O, bir devlet kurumunda çalışıyor, değil mi?
- She's with a government bureau, isn't she?
- foreign government
- yabancı hükümet
- form of government
- (Politika, Siyaset) hükümet biçimi
- government
- devlet yönetimi
- government
- {i} yönetim
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Onlar yerel yönetimin üyeleriydi.
- They were members of the local governments.
- government agencies
- resmi daireler
- government agencies
- devlet kurumları
- government agency
- devlet müessesesi
- government and press
- devlet ve basın
- government attorney
- (Kanun) savcı
- government auditing
- devlet denetimi
- government bank
- (Ticaret) resmi banka
- government bank
- (Ticaret) devlet bankası
- government bodies
- devlet organları
- government bodies
- (Politika, Siyaset) hükümet organları
- government bonds
- (Ticaret) devlet tahvilleri
- government budget
- devlet bütçesi
- government budget
- (Ticaret) genel bütçe
- government consumer
- (Ticaret) hükümet tüketimi
- government credit
- (Ticaret) devlet kredisi
- government debt
- (Ticaret) hükümet borcu
- government debt
- (Ticaret) iç borç
- government decision
- hükümet kararı
- government deficit
- (Ticaret) kamu açığı
- government deficit
- (Ticaret) bütçe açığı
- government deposit
- (Ticaret) resmi mevduat
- government entity
- (Ticaret) devlet kuruluşu
- government etiquette
- kamu görgü kuralları
- government force
- (Politika, Siyaset) devlet kuvveti
- government funds
- (Ticaret) devlet istikrazı
- government grants
- (Ticaret) devlet bağışları
- government house
- konak
- government house
- (Politika, Siyaset) başbakanlık
- government job
- memuriyet
- government liability
- devletin sorumluluğu
- government license
- (Ticaret) hükümet lisansı
- government license
- (Ticaret) resmi izin belgesi
- government loan
- (Ticaret) kamu kredisi
- government missions
- devlet misyonları
- government officer
- devlet görevlisi
- government official
- devlet görevlisi
- government official
- hükümet yetkilisi
- government order
- (Politika, Siyaset,Ticaret) kararname
- government paperwork
- devlet tutanakları
- government partners
- hükümet ortakları
- government party
- (Politika, Siyaset) iktidar partisi
- government payee
- (Ticaret) alacaklı devlet kurumu
- government policy
- devlet politikası
- government pressure
- devlet baskısı
- government promotion
- devlet teşviki
- government property
- (Askeri) devlet malı
- government property
- (Politika, Siyaset) kamu malı
- government publicity
- halkın yönetime etkisi
- government relations
- devlet ilişkileri
- government saving
- (Ticaret) kamu tasarrufları
- government seals
- (Politika, Siyaset) devlete ait mühürler
- government service
- devlet hizmeti
- government spending
- (Ticaret) hükümet harcamaları
- government tenders
- (Ticaret) devlet ihaleleri
- government vehicles
- (Ticaret) kamu taşıtları
- government vessels
- (Askeri) resmi gemiler
- interim government
- (Politika, Siyaset) geçici hükümet
- local government
- yerel yönetim
- present government
- mevcut hükümet
- responsible party government
- (Politika, Siyaset) sorumlu parti hükümeti
- student government
- öğrenci yönetimi
- united states government
- (Askeri) abd hükümeti
- violence against government
- (Kanun) hükümete karşı şiddet
- government
- {i} siyaset bilimi
- caretaker government
- geçici hükümet
- central government
- merkezi hükümet
- chant anti-government slogans
- hükümet aleyhinde sloganlar atmak
- civil government
- sivil idare
- department of local government
- yerel idare bölümü
- government
- yönetme
- government bond
- devlet tahvili
- government department
- yönetim departmanı
- government enterprise
- devlet işletmesi
- government house
- vali konağı
- government house
- hükümet konağı
- government income
- hükumet geliri
- government loan
- hükümet borçlanması
- government man
- devlet adamı
- government minister
- devlet bakanı
- government office
- devlet makamı
- government office
- devlet dairesi
- government office
- resmi daire
- government official
- hükümet görevlisi
- government owned
- devlet malı
- government papers
- devlet tahvilatı
- government papers
- hükümet arşivleri
- government representatives
- hükümet temsilcileri
- government securities
- devlet tahvilleri
- government security
- devlet sırrı
- government stocks
- devlet menkul kıymetleri
- local government
- mahalli idare
- minority government
- azınlık hükümeti
- provisional government
- geçici hükümler
- puppet government
- kukla hükümet
- self government
- kendi kendini idare etme
- self-government
- bağımsızlık
- self-government
- özerklik
- self-government
- öz özünü yönetme
- shadow government
- muhalefet hükümeti
- distant government
- bir devleti başka bir ülkeden yöneten hükümet
- government
- {i} yönetim biçimi
- government (or gvt)
- devlet (veya GVT)
- government assistance
- devlet yardımı
We can help you determine which types of government assistance you might qualify for and how and where to apply - Hangi tür devlet yardımlarının sizin için uygun olabileceğini ve nasıl ve nereye başvurulacağını belirlemenize yardımcı olabiliriz.
- government assistance
- devlet desteği
The basis of government grants and government assistance are transferring sources to more beneficial areas and eliminating imbalance of welfare - Devlet teşvikleri ve devlet desteğinin temeli, kaynakları daha yararlı alanlara aktarmak ve refah dengesizliğini ortadan kaldırmaktır.
- government bonds
- devlet bonoları
- government broker
- borsadaki hükümet temsilcisi
- government by a woman
- bir kadın tarafından hükümet
- government by children
- Çocukların hükümet
- government by compromise
- uzlaşma hükümet
- government by god; divine sovereignty; theocracy
- tanrı; ilahi egemenlik hükümet; teokrasi
- government license
- ruhsat
- government official
- devlet memuru
- government officials
- hükümet yetkilileri
- government positions
- yönetim kadrolarını
- government reports
- hükümet raporları
- government spokesperson
- (Politika Siyaset) Hükümet sözcüsü
- municipal government
- belediye
- non-government
- sivil toplum
- orwellian government
- (Politika Siyaset) The term Orwellian Government comes from the name of the author George Orwell and from his book 1984, in which an authoritarian government closely watches the citizens
- permanent government loan
- sürekli hükümet borcu
- petticoat government
- Kadın saltanatı
- pro-government
- Hükümet yanlısı
- shadow government
- Gölge Hükümet veya Gölge Kabine, İngiliz Westminster Yönetim Sisteminde Ana Muhalefet partisinin Liderinin önderliğinde söz konusu partinin üst düzey sözcülerinden oluşan (veya diğer muhalefet partileri için de kullanılır) ve her biri iktidar partisinin yönetimdeki bakanlarının birine alternatif (gölge)oluşturan, kendileri iktidar olursa iktidar partisinin belli bir konuda yaptığı uygulamadan farklı olarak ne şekilde davranacaklarını belirten üyeler topluluğudur