eşleyerek

listen to the pronunciation of eşleyerek
التركية - الإنجليزية
matching
mapping
eşle
{f} map
eşle
{f} matched

You and I are evenly matched. - Sen ve ben başa baş eşleştik.

She gave me a necktie, which entirely matched my taste. - O bana bir kravat verdi, zevkimle tamamen eşleşiyordu.

eşle
{f} matching

Mary is very good at matching people. - Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir.

I'm thinking of matching you against Yoshida in the race. - Seni yarışta Yoshida'ya karşı eşleştirmeyi düşünüyorum.

eşle
{f} match

The email is not registered, or the password does not match. - E-posta kayıtlı değil ya da şifre eşleşmiyor.

The cushions on the sofa don't match those on the armchairs. - Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor.

eşle
{f} mapping
eşle
{f} paired

This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind. - Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.

The boys and girls paired off for the dance. - Erkekler ve kızlar dans için eşleştiler.

eşle
{f} pairing
eşle
{f} pair

This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind. - Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.

The boys and girls paired off for the dance. - Erkekler ve kızlar dans için eşleştiler.

eşleyerek
المفضلات