eşit olarak

listen to the pronunciation of eşit olarak
التركية - الإنجليزية
equally

You have to share the cake equally. - Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.

With Esperanto you can communicate equally with people from other countries. - Esperanto ile diğer ülkelerden gelen insanlarla eşit olarak iletişim kurabilirsiniz.

evenly

They split the bill evenly. - Hesabı eşit olarak bölüşürler.

We shared the money evenly among the three of us. - Biz parayı üçümüz arasında eşit olarak paylaştık.

fifty-fifty
coequally
equivalent
on an equality with
eşit olarak bölüştürmek
even
eşit olarak bölüştürmek
even out
eşit olarak dağıtmak
prorate
eşit ol
{f} equal

You have to share the cake equally. - Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.

Whether you pick the Lions or Tigers to win, the result will be a toss-up because both teams are equally strong. - Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.

التركية - التركية
seyyanen
(Hukuk) MÜTESAVİYEN
eşit olarak
المفضلات