eğlenerek

listen to the pronunciation of eğlenerek
التركية - الإنجليزية
enjoying
entertaining
amused
enjoyably
eğlen
have fun

Tom doesn't know how to have fun. - Tom nasıl eğleneceğini bilmiyor.

Tom likes to have fun. - Tom eğlenmeyi seviyor.

eğlen
{f} enjoying

The courtier was enjoying great royal favor. - Saray büyük kraliyet lehinde eğleniyordu.

Tom looks like he's enjoying himself. - Tom eğleniyor gibi görünüyor.

eğlen
{f} frolic
eğlen
{f} revel

Most of the revellers are tourists. - Eğlenenlerin çoğu turist.

eğlen
{f} jeer
eğlen
make fun
eğlen
{f} lark

Don't come to school to lark around. - Sadece eğlence için okula gelme.

eğlen
{f} ridicule
eğlen
had fun
eğlen
skylark
eğlenerek
المفضلات