eğlendirici

listen to the pronunciation of eğlendirici
التركية - الإنجليزية
entertaining
hilarious

This picture is hilarious. - Bu resim eğlendirici.

Tom thought Mary's joke was hilarious. - Tom Mary'nin şakasının eğlendirici olduğunu düşündü.

diverting
entertaining, amusing
amusing, entertaining
funny
recreative
amuse
fun
humourous
recreational
jesting
racy
pawky
amusing

The children say such amusing things. - Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor.

She told her children an amusing story. - Çocuklarına eğlendirici bir hikaye anlattı.

eğlendirici bir şekilde
amusingly
eğlendirici piyes
divertimento
التركية - التركية
Eğlendirme niteliği olan, eğlendiren kimse veya şey
Eğlendirme niteliği olan, eğlendiren
eğlendirici
المفضلات