eğlence parkı

listen to the pronunciation of eğlence parkı
التركية - الإنجليزية
Amusement park, funfair
funfair
Leisure park
amusement park

In the amusement park Mary found a boy on his own weeping, and spoke to him gently. Hey, sonny, what is it? Are you lost? Would you like me to take you to the Lost Children Department? - Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?

Tom asked Mary to give him a ride to the amusement park. - Tom Mary'nin onu eğlence parkına götürmesini rica ettim.

konulu eğlence parkı
(Turizm) theme park
eğlence parkı
المفضلات