This dog is trained to save people in the mountains.
- Bu köpek dağlarda insanları korumak için eğitilmiştir.
The dog is trained to watch for thieves.
- Köpek hırsızları izlemek için eğitilmiştir.
He was educated at Oxford.
- O, Oxford Üniversitesi'nde eğitim gördü.
Ford was poorly educated.
- Ford kötü eğitim gördü.
Musical talent can be developed if it's properly trained.
- Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.
If he had trained himself harder at that time, he would be healthier now.
- O zaman kendini daha iyi eğitmiş olsaydı, o şimdi daha sağlıklı olacaktı.
I am training hard so that I may win the race.
- Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
I think you should stick to your training schedule.
- Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.
Ford was poorly educated.
- Ford kötü eğitim gördü.
What does it mean to have an educated mind in the 21st century?
- 21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?
If he had trained himself harder at that time, he would be healthier now.
- O zaman kendini daha iyi eğitmiş olsaydı, o şimdi daha sağlıklı olacaktı.
I am training hard so that I may win the race.
- Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
I will have to wait till I finish schooling and start earning money.
- Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.
Fadil paid for Layla's schooling.
- Fadıl, Leyla'nın eğitimi için ödeme yaptı.