eğimli

listen to the pronunciation of eğimli
التركية - الإنجليزية
inclined

He is inclined to be lazy. - O tembel olmaya eğimlidir.

sloping
curved
prone
sloping; slanted; inclined
declivitous
tilting
apt
slant

His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards. - Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.

inclined, sloping
(someone) who has an inclination or bent for
oblique
curving
(Bilgisayar) beveled
(Bilgisayar) tilt
flex
trendy
wheel
slopped
canted
acclivitous
aslant
eğimli yer
slope
eğimli olma
proneness
eğimli olmak
fall away
eğimli olmak
trend
eğimli olmak
slope
eğimli olmak
fall
eğimli olmak
pitch
eğimli teras
graded terrace
eğimli yapmak
bevel
eğimli yüzey
incline
eğimli yüzey
escarpment
eğimli yüzey
glacis
eğimli çatı
inclined roof
akneye eğimli (cilt)
acne-prone
uçları ve yanları eğimli çatı
hiproof
التركية - التركية
Eğimi olan
Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal
eğimli
المفضلات