He was ready to announce his presidential candidacy.
- Cumhurbaşkanlığı adaylığını duyurmak için hazırdı.
We are pleased to announce you that you have received the Nobel Peace Prize.
- Nobel barış ödülünü aldığını sana duyurmaktan memnun olduk.
Tom announced that he was quitting football.
- Tom futbolu bıraktığını duyurdu.
They announced that they were planning to live in Boston.
- Onlar Boston'da yaşamayı planladıklarını duyurdular.