These two are standing abreast.
- Bu ikisi yan yana duruyor.
Somebody is standing in front of his room.
- Biri odasının önünde duruyor.
I stood at the end of the line.
- Sıranın sonunda durdum.
Let's wait for the rain to end!
- Yağmurun durmasını bekleyelim!
Someone is standing behind the wall.
- Birisi duvarın arkasında duruyor.
These two are standing abreast.
- Bu ikisi yan yana duruyor.
My house is close to a bus stop.
- Evim otobüs durağına yakın.
A car stopped at the entrance.
- Girişte bir araba durdu.
The blue sports car came to a screeching halt.
- Mavi spor araba durma noktasına geldi.
Halt! Stay right where you are or I'll shoot!
- Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!
I wonder how Tom is holding up.
- Acaba Tom'un durumu nasıl?
Hold up, what do you think you're doing?
- Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?
Why are they stalling?
- Onlar neden duruyorlar?
A stalled car impedes traffic in the left lane.
- Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı.
- The software company collapsed during the recession.