durdurucu

listen to the pronunciation of durdurucu
التركية - الإنجليزية
stopper
stop
(Tıp) inhibitory
cutoff
(Otomotiv) bumper
arrester
retainer
inhibitor
suspensive
interceptor
durdurucu mil desteği
(Otomotiv) stopper shaft stay
durdurucu plaka
(Tekstil) stopper plate
durdurucu tampon plakası
(Otomotiv) bumper stop plate
durdurucu çubuk
(Otomotiv) blocking ring
dur
{f} stand

Somebody is standing in front of his room. - Biri odasının önünde duruyor.

The balance at the bank stands at two million yen. - Bankadaki bakiye 2 milyon yende duruyor.

dur
(Bilgisayar) end

Once the complaining starts, it never ends. - Bir defa şikayet etmeye başladığında asla durmaz.

Let's wait for the rain to end! - Yağmurun durmasını bekleyelim!

dur
conk out
dur
{f} standing

Someone is standing at the gate. - Birisi kapıda duruyor.

I'm worn out, because I've been standing all day. - Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.

dur
hold on
dur
stop

My house is close to a bus stop. - Evim otobüs durağına yakın.

I'm getting off the train at the next stop. - Sonraki durakta trenden ineceğim.

dur
halt

Halt! Stay right where you are or I'll shoot! - Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

dur
hist
dur
hold it
dur
nix
dur
hold

I wonder how Tom is holding up. - Acaba Tom'un durumu nasıl?

The rule holds good in this case. - Kural bu durumda geçerlidir.

dur
whoa
dur
stall

Why are they stalling? - Onlar neden duruyorlar?

You've stalled the engine. - Sen motoru durdurdun.

kanamayı durdurucu
styptic
kanamayı durdurucu ilaç
styptic
kıvılcım durdurucu
spark arrester
plastik durdurucu
(Otomotiv) plastic stopper
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف durdurucu في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

DUR
Durango, a state of Mexico
dur
Duration How long the spell lasts, usually expressed in turns (T)
dur
Drug utilization review (DUR) is a process which evaluates particular drugs for use by a specific member This process is conducted using specific edits-designed by the health plan and our Pharmacy and Therapeutics (P&T) committee-which are programmed into RxWEST claims processing computer Examples of DUR edits include: pregnancy, therapeutic duplication, and age precautions, dose range, drug interaction precautions, and gender compliance
dur
Drug utilization review
dur
Major; in the major mode; as, C dur, that is, C major
dur
Said of a wine which is too acidic
dur
a kingdom on the Va'andao sea, capital Baianch
dur
Drug Use/Utilization Reviews
dur
Durham 1: 43 hm Canada
dur
see- DRUG UTILIZATION REVIEW
الفرنسية - التركية

تعريف durdurucu في الفرنسية التركية القاموس.

dur
sert penis
dur
güç, katı, sert
dur
katı, sert; güç, ağır; dayanıklı; merhametsiz, duygusuz
ألمانية - التركية

تعريف durdurucu في ألمانية التركية القاموس.

Dur
majör
Dur
anadal
Dur
[das] majör
الكردية - التركية

تعريف durdurucu في الكردية التركية القاموس.

dûr
uzak
الإنجليزية - التركية

تعريف durdurucu في الإنجليزية التركية القاموس.

dur
(Bilgisayar) süre

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik. - He started to tell us his experiences during his stay in America. We were all ears.

Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı. - The software company collapsed during the recession.

kanama durdurucu
(Tıp, İlaç) Haemostatic agent
durdurucu
المفضلات