In September, 1929, stock prices stopped rising.
- Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu.
A car stopped at the entrance.
- Girişte bir araba durdu.
He always stands off when people are enthusiastic.
- İnsanlar çoşkuluyken, o her zaman uzak durur.
Somebody is standing in front of his room.
- Biri odasının önünde duruyor.
He stood at the end of the line.
- Sıranın sonunda durdu.
Once the complaining starts, it never ends.
- Bir defa şikayet etmeye başladığında asla durmaz.
These two are standing abreast.
- Bu ikisi yan yana duruyor.
Someone is standing at the gate.
- Birisi kapıda duruyor.
I'm getting off the train at the next stop.
- Sonraki durakta trenden ineceğim.
Were the earth to stop revolving, what do you suppose would happen?
- Dünya dönmeyi durdursa,ne olacağını tahmin edersin?
The blue sports car came to a screeching halt.
- Mavi spor araba durma noktasına geldi.
Halt! Stay right where you are or I'll shoot!
- Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!
Hold up, what do you think you're doing?
- Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?
When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line.
- Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.
He stalled the engine three times.
- Üç kez motoru durdurdu.
A stalled car impedes traffic in the left lane.
- Durmuş bir araba sol şeritte trafiği engelliyor.