Mary biraz isterik, değil mi?
- Mary is little hysterical, isn't she?
Tom isterik bir şekilde güldü.
- Tom laughed hysterically.
Tom haberi duyduğunda panikledi.
- Tom panicked when he heard the news.
Haberi duyunca panikledi.
- She panicked when she heard the news.
Seyirciler histerik bir biçimde güldüler.
- The audience laughed hysterically.
O histerik bir şekilde gülmeye başladı.
- She started laughing hysterically.