Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

drowsy; inclined to, or overcome by, sleep

listen to the pronunciation of drowsy; inclined to, or overcome by, sleep
الإنجليزية - التركية

تعريف drowsy; inclined to, or overcome by, sleep في الإنجليزية التركية القاموس.

sleepy
{s} uykulu

Tom genellikle öğleden sonranın ilk saatlerinde uykulu hissediyor. - Tom usually feels sleepy in the early afternoon.

Tom uykulu gibi görünüyor. - It looks like Tom is sleepy.

sleepy
çok sakin
sleepy
sakin
sleepy
hareketsiz

Sami bu hareketsiz kasabanın dışında yaşıyordu. - Sami lived in the outskirts of this sleepy town.

sleepy
sessiz
sleepy
sleepylittle town gürültüsüz ve sakin kasaba
sleepy
{s} durgun
sleepy
{s} çok sakin, çok hareketsiz (yer)
sleepy
{s} çürümeye başlamış
sleepy
uyuklatıcı
sleepy
mahmur halde
sleepy
{s} mıymıntı
sleepy
{s} uyuşuk
sleepy
{s} mahmur
sleepy
{s} miskin
sleepy
tembel
sleepy
sleepily gözlerinden uyku akarak
sleepy
sleepinessuykulu olma hali
sleepy
{s} uykusu gelmiş

Tom uykusu gelmiş gibi gözüküyor. - Tom looks like he's sleepy.

Tom'un uykusu gelmiş olmalı. - Tom must be getting sleepy.

الإنجليزية - الإنجليزية
sleepy