Bu gerçekten korkunç.
- This is really terrible.
Tom korkunç bir suçun kurbanı.
- Tom is the victim of a terrible crime.
Ben bugün berbat hissediyorum.
- I feel terrible today.
O berbat bir soğuk aldı.
- He caught a terrible cold.
Çok kötü bir ikilemdeyim.
- I am in a terrible dilemma.
Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür.
- Smoking is terrible for your health.
Tom müthiş göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked terrible.
Tom müthiş bir koçtu.
- Tom was a terrible coach.
Bu yol dehşet verici.
- This road is terrible.
Sanırım Tom'a çok kötü bir şey oldu.
- I think something terrible has happened to Tom.
Yazma konusunda çok iyisin. Ben kötüyüm.
- You're so good at writing. I'm terrible.
The witch gave him a terrible curse.