Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Onun alt kata geldiğini duyduk.
- We heard him come downstairs.
Sözlüğümü alt katta bırakmışım.
- I left my dictionary downstairs.
Onlar alt katta yaşıyor.
- They live downstairs.
Hazır olduğunuzda bizi alt katta karşılayabilirsiniz.
- You can meet us downstairs when you're ready.
Onlar alt kata indiler.
- They walked downstairs.
Mümkün olduğu kadar kısa sürede alt kata gel.
- Come downstairs as soon as possible.
Lütfen alt kattaki banyoyu kullan.
- Please use the bathroom downstairs.
Tom Mary'nin alt kattaki komşusu.
- Tom is Mary's downstairs neighbor.
Giyin ve aşağıya gel.
- Get dressed and come downstairs.
Kutuyu aşağıya taşıttı.
- She had the box carried downstairs.
Aşağı kata geri gittim.
- I went back downstairs.
Kahvaltı yapmak için aşağı kata indik.
- We went downstairs to have breakfast.
Tom'la Mary aşağıdalar.
- Tom and Mary are downstairs.
Aşağıda seninle konuşmak istediğini söyleyen bir beyefendi var.
- There's a gentleman downstairs who says that he wants to speak to you.
Akşam yemeği için aşağı kata inelim.
- Let's go downstairs for dinner.
Elinde bir mektupla merdivenlerden aşağı indi.
- She came downstairs with a letter in her hand.
a downstair bedroom.
The wind uplifted her skirt and I caught a glimpse of her downstairs.