The match had to be called off because of the freezing weather.
- Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı.
It was crazy of him to try swimming in that freezing water.
- O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı.
Tom put the ice cream in the freezer.
- Tom dondurmayı dondurucuya koydu.
Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.
- Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
Could you fill up the ice cube trays and put them in the freezer?
- Buz küpü tepsilerini doldurur musun ve derin dondurucuya koyar mısın?
We have a freezer in the basement.
- Bodrumda bir derin dondurucumuz var.