Kutuyu olduğu yerde bırak.
- Deja la caja donde está.
Tom senin yaşadığın yerden uzakta mı yaşar?
- ¿Tom vive lejos de donde vives tú?
Tom senin yaşadığın yerden uzakta mı yaşar?
- ¿Tom vive lejos de donde vives tú?
Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
- Dime dónde vivirás por favor.
O, ona nerede yaşadığını sordu.
- Él le preguntó a ella dónde vivía.
Kamerasını nereden aldığını biliyor musun?
- ¿Sabes dónde compró su cámara?
Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki nereden başlayacağımı bilmiyorum.
- Tengo tantas cosas que decirte que no sé por dónde empezar.
Tom'un anahtarları nereye koyduğunu biliyor musun?
- ¿Sabes dónde puso Tom las llaves?
Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.
- Tom olvidó dónde había dejado el paraguas.
Saatimin nerede olduğunu bilmiyorum.
- No sé dónde está mi reloj.
Onun nerede doğduğunu biliyor musun?
- ¿Sabes dónde nació él?
Yabancı mısın? Nerelisiniz?
- ¿Eres extranjero? ¿De dónde eres?
Tom Mary'nin nereli olduğunu bilmiyor.
- Tom no sabe de dónde es Mary.
Onu istediğiniz yere bırakın.
- Póngalo donde quiera.
Gittiğim her yere kameramı götürürüm.
- Llevo mi cámara allá donde voy.