البحث
ترجمة
ألعاب
برامج
سجل
دخول العضو
العيارات
مفكرة
ما يتعلق بنا
الاتصال
الحساب
دخول العضو
سجل
العيارات
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
dolanma
التركية - الإنجليزية
تعريف
dolanma
في التركية الإنجليزية القاموس.
cruise
revolution
rotation
المصطلحات ذات الصلة
dolanmak
coil up
birbirine
dolanma
(İnşaat)
entanglement
dolanmak
ramble
dolanmak
rove
dolanmak
move around
dolanmak
stroll
dolanmak
tangle
dolanmak
cruise
dolanmak
twine
dolanmak
wrapped around
dolan
{f}
meandering
dolanmak
roam
dolanmak
gad
dolanmak
fare
dolanmak
meander
dolan
deceit, deception
dolanmak
coil
dolanmak
to wind round, to get entangled, to coil; to be wrapped around; to hang about, to rove, to stroll, to roam, to wander (about)
dolanmak
wind
dolanmak
to get wound and tangled around (a thing)
dolanmak
to be wound on
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف
dolanma
في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
المصطلحات ذات الصلة
Dolan
A surname that originated in Ireland
التركية - التركية
تعريف
dolanma
في التركية التركية القاموس.
Dolanmak işi
المصطلحات ذات الصلة
Dolanmak
(Osmanlı Dönemi)
HUFUK
Dolanmak
(Osmanlı Dönemi)
GAVR
Dolanmak
(Osmanlı Dönemi)
KARAR
dolan
bakınız: yalan dolan
dolan
Biçim, şekil
dolanmak
Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek: "Arkadan dolanıp uzaktan gözetleyecekti çeşmeyi."- Ç. Altan
dolanmak
Gelişigüzel gezmek: "Kızlarının, gelinlerinin evleri arasında dolanıyor, hep evini, komşularını arıyordu."- N. Cumalı
dolanmak
Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek
dolanmak
Bir şeyin çevresine sarılmak
dolanmak
Gelişigüzel gezmek
dolanmak
Karışmak, dolaşmak
dolanmak
Bir şeyin çevresine sarılmak: "Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu."- H. E. Adıvar
dolanma
الواصلة
do·lan·ma
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
السابق
dolanma
المزيد...
امسح
المفضلات
المزيد...
امسح