dokum

listen to the pronunciation of dokum
التركية - الإنجليزية
texture
tissue structure
woof
doku
{i} tissue

This tissue has been irreversibly damaged. - Bu doku geri dönüşümsüz hasar gördü.

The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine. - Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.

doku
{i} texture

Sea urchin has a slimy texture. - Deniz kestanesi sümüksü dokuya sahiptir.

Textured vegetable protein is a common meat substitute. - Dokulu sebze proteini, ortak bir et yerine kullanılır.

doku
fiber
doku
web
doku
(İnşaat) pattern
doku
(Bilgisayar) texture graphics
doku
{f} textured

Textured vegetable protein is a common meat substitute. - Dokulu sebze proteini, ortak bir et yerine kullanılır.

doku
wove
doku
{f} weaving

Basket weaving is a dying art. - Sepet dokuma ölen bir sanattır.

I am weaving a carpet. - Ben bir halı dokuyorum.

doku
{f} weave

Tibetan rug weavers use traditional designs and knotting. Hence their rugs have a simple, natural look. - Tibetli kilim dokumacıları geleneksel tasarımlar ve düğümler kullanır. Dolayısıyla onların kilimleri basit, doğal bir görünüme sahiptir.

Where did you weave them? - Onları nerede dokudun?

doku
{f} woven
Doku
(Biyoloji) webbing

It can be painful, when crickets inflicted on sensitive skin such as the webbing between fingers.

doku
histo

The history class starts at nine. - Tarih dersi saat dokuzda başlar.

doku
tissue; texture
doku
texture(graphics)
doku
textus
التركية - التركية

تعريف dokum في التركية التركية القاموس.

Doku
nesiç
Doku
lif
doku
Bir şarabın ahengi veya ağızda bıraktığı his
doku
Hücreler bütünü
doku
Bir bütünün yapısı ve özelliği
doku
Benzer yapıdaki hücreler topluluğu
doku
Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç
dokum
المفضلات