Eighties' fashion does not resemble that of the nineties.
- Seksenlerin modası doksanlarınkine benzemiyor.
Tom was born in the nineties.
- Tom doksanlarda doğdu.
Ten, twenty, thirty, forty, fifty, sixty, seventy, eighty, ninety, one hundred.
- On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
I am sure of his living to be ninety years old.
- Ben onun doksan yaşına kadar yaşayacağına eminim.