Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Onu kendim yapmak istiyorum.
- I want to do it myself.
Ben yararlı bir şeyler yapmak istiyorum.
- I want to do something useful.
Meteor çarpmalarını önlemek için bir şeyler yapmak zorundayız.
- We have to do something to prevent meteor strikes from happening.
Gerçekten onu yapmanız gerekiyor mu?
- Do you really need to do that?
Sizden görevinizi yapmanızı isteyeceğim.
- I'm going to ask you to do your duty.
He was upstairs doing it with her.
A green shirt with orange slacks really doesn’t do it for me, I’m afraid.