doğada

listen to the pronunciation of doğada
التركية - الإنجليزية
in nature

Human intervention in nature has no limits. - Doğadaki insan müdahalesinin hiçbir sınırı yoktur.

Fibonacci numbers show up occasionally in nature. - Fibonacci sayıları doğada zaman zaman görünür.

anywhere, at all, (in superl. and neg. contexts)
actually existing; in actual fact, in reality
doğa
nature

We must learn to live in harmony with nature. - Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.

Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment. - Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.

doğada düzenli olarak görülmeyen
(bitki) casual
doğa
character
doğa
earth

The earth's moon is a natural satellite. - Dünyanın ayı doğal bir uydudur.

Earth's moon is a natural satellite. - Dünyanın uydusu doğal bir uydudur.

doğa
disposition
doğa
complexion
doğa
temperament
doğa
nature; make-up, nature
doğa
internal
التركية - التركية

تعريف doğada في التركية التركية القاموس.

DOĞA
(Osmanlı Dönemi) Bak: Tabiat
doğa
İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış doğal güzelliklerini koruyan çevre
doğa
Evrende meydana gelen olayları denetiminde, egemenliğinde tuttuğuna inanılan soyut güç
doğa
Tabiat: "Deniz de pisliği doğa yoluyla temizleyemez oldu."- H. Taner. İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal güzelliklerini koruyan çevre
doğa
Tabiat

Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır. - Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.

doğada
المفضلات