She saw a boy kneeling by the altar.
- Sunağa yakın diz çöken bir çocuk gördüm.
The religious man remained kneeling for hours.
- Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.
We all knelt down to pray.
- Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
She knelt beside him.
- O, onun yanında diz çöktü.
Why do people kneel down to pray?
- İnsanlar dua etmek için neden diz çöküyorlar?
The religious man remained kneeling for hours.
- Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.