diz çökme

listen to the pronunciation of diz çökme
التركية - الإنجليزية
knee bend
knee bending
genuflection
genuflexion
{i} kneeling
genuflexions
diz çökmek
{f} kneel
diz çökmek
kneel down
diz çökmek
kneel on
diz çökmek
(deyim) go down on one's knees
diz çök
{f} kneeling

The religious man remained kneeling for hours. - Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.

She saw a boy kneeling by the altar. - Sunağa yakın diz çöken bir çocuk gördüm.

diz çök
{f} knelt

Tom knelt down and lifted up the floorboard. - Tom diz çöktü ve döşeme tahtasını kaldırdı.

We all knelt down to pray. - Dua etmek için hepimiz diz çöktük.

diz çök
{f} kneel

Sami made Layla kneel in front of him. - Sami, Leyla'yı önünde diz çöktürdü.

The religious man remained kneeling for hours. - Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.

diz çök
genuflect
diz çökmek
go on one's knees
diz çökmek
genuflect
diz çökmek
fall on one's knees
diz çökmek
Kneel, kneel down, bend the knee, go down on one's knees to, genuflect
diz çökmek
bend the knee
diz çökmek
to kneel (down)
diz çökmek
go down on one's knees to
diz çökmek
1. to kneel, kneel down. 2. to tuck one's legs under oneself. 3. to submit to another
diz çökme
المفضلات