الإنجليزية - التركية
تعريف disturb; confuse; cause worry في الإنجليزية التركية القاموس.
- unsettle
- {f} huzurunu kaçırmak
- unsettle
- huzurunu kaçirmak
- unsettle
- bozmak
- unsettle
- tedirgin et
- unsettle
- rahatsızlık vermek
- unsettle
- hasta etmek
- unsettle
- midesini bozmak
- unsettle
- tedirgin olmak
- unsettle
- {f} (inanç, ekonomi v.b.'ni) sarsmak: It had unsettled him. Onu ruhen sarsmıştı
- unsettle
- {f} sarsmak
- unsettle
- {f} tedirgin etmek, huzurunu kaçırmak: The news of the
- unsettle
- rahatsız et
- unsettle
- {f} heyecanlandırmak
- unsettle
- {f} karıştırmak
- unsettle
- {f} yerinden çıkarmak
- unsettle
- {f} düzenini bozmak
- unsettle
- yerinden çıkmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف disturb; confuse; cause worry في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} unsettle
disturb; confuse; cause worry
الواصلة
disturb; confuse; cause wor·ryالنطق
Resimler
المفضلات