Gürültü o çalışırken dikkatini dağıttı. - The noise distracted him from studying.
Gürültü o çalışırken dikkatini dağıttı.
The noise distracted him from studying.
Tom'un dikkatini dağıtmasına izin verme. - Don't let Tom distract you.
Tom'un dikkatini dağıtmasına izin verme.
Don't let Tom distract you.