discrepant

listen to the pronunciation of discrepant
الإنجليزية - التركية
farklı
opposite
{s} zıt

Kuzey güneyden zıt yöndedir. - North is the opposite direction from south.

Tom'un zıt bir sorunu var. - Tom has the opposite problem.

opposite
aksi

Aksi yöne gitmen gerekir. - You should go in the opposite direction.

opposite
{s} karşıt

İnsanlar sevilmek, nesneler ise kullanılmak için yaratılmıştı. Dünya kaos içinde, çünkü her şey karşıt. - People were created to be loved, things were created to be used. The world is in chaos, because everything is opposite.

Zengin olmak, yoksul olmanın karşıtıdır. - Becoming rich is the opposite of becoming poor.

opposite
{e} karşısında

Parkın karşısında güzel bir nehir var. - Opposite the park there is a beautiful river.

Kimin evi seninkinin karşısında? - Whose house is opposite to yours?

opposite
karşı yönde

Benim görüşüm karşı yönde. - My opinion is the opposite.

Sami karşı yönden geliyordu. - Sami was coming in the opposite direction.

opposite
{e} karşısındaki

Bizim evin karşısındaki evde yaşarlar. - They live in the house opposite to ours.

opposite
karşıt olan
opposite
{s} aleyhinde
opposite
karşı

Onu evi caddenin karşı tarafında. - His house is on the opposite side of the street.

Bizim evin karşısındaki evde yaşarlar. - They live in the house opposite to ours.

opposite
karşıda

Karşıda altı katlı bir bina var. - Opposite there is a six-story building.

opposite
{s} karşı olan
opposite
karşıda olan
opposite
(zarf) karşı yönde, karşı, karşı tarafta, karşı karşıya
opposite
yaprakları karşı karşıya olan
opposite
karşı olan şey veya kimse
opposite
{i} karşı karşıya. 2
opposite
opposite number tekabül eden kimse veya şey
opposite
karşı karşıya
الإنجليزية - الإنجليزية
Showing difference; inconsistent, dissimilar

But the term ‘godlike’ becomes exceedingly vague, for many gods have flourished in religious history, and their attributes have been discrepant enough.

opposite
disagreeing
{s} discordant, inconsistent, differing, disagreeing
A dissident
not compatible with other facts
not in agreement
not in agreement not compatible with other facts
Discordant; at variance; disagreeing; contrary; different
not in accord; "desires at variance with his duty"; "widely discrepant statements"
discrepant
المفضلات