Bu inanılmaz bir buluş.
- This is an amazing discovery.
Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.
- Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.
Keşif, 1896 yılında sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti.
- The discovery took place on a warm August day in 1896.
O önemli bir keşif yaptı.
- He made an important discovery.
Polis Mary'nin vücudunun keşfinden sonra ilgi kişilerin bir listesini hazırladı.
- The police drew up a list of persons of interest after the discovery of Mary's body.
Gerçeğin keşfi bilimin tek amacı kalmalıdır.
- The discovery of truth should remain the single aim of science.
This latest discovery should eventually lead to much better treatments for disease.
The prosecution moved to suppress certain items turned up during discovery.
... discoveries, explore the stuff you're into, and get together. ...