Tom çoğunlukla uygun olmayan zamanlarda aptalca şeyler söylüyor.
- Tom often says stupid things at inappropriate times.
Eğer orkidenin sarımsı yaprakları varsa, bu onun uygun olmayan bir yere koyulduğu anlamına gelir.
- If your orchid has yellowish leaves, it means that it was placed in inappropriate location.
Tom'un söylediği yakışıksızdı.
- What Tom said was inappropriate.
Tom yüksek sesle ve uygunsuz bir biçimde güldü.
- Tom laughed loudly and inappropriately.
Onda uygunsuz bir şey görmüyorum.
- I don't see anything inappropriate in that.
Tom Uluslararası Kadınlar Günü için Mary'ye bir demet gül getirdi, ama o bunu yersiz buldu.
- Tom brought a bunch of roses for Mary for International Women's Day, but she found it inappropriate.
Onun eleştirisi tamamen yersizdi.
- His critique was totally inappropriate.