direktif

listen to the pronunciation of direktif
التركية - الإنجليزية
(Hukuk) directive

We received a new directive from the board yesterday. They want us to focus on our most visible projects. - Dün kuruldan yeni bir direktif aldık. Onlar en göze çarpan projelere odaklanmamızı istiyor.

directive, instruction, order
instruction

I carried out Tom's instructions. - Tom'un direktiflerini uyguladım.

(Ticaret) charge
(Ticaret) mandate
instructions

I carried out Tom's instructions. - Tom'un direktiflerini uyguladım.

direct

We received a new directive from the board yesterday. They want us to focus on our most visible projects. - Dün kuruldan yeni bir direktif aldık. Onlar en göze çarpan projelere odaklanmamızı istiyor.

direktif vermek
direct
direktif almak
to take orders (from)
direktif vermek
to give orders (to), direct
direktif vermek
to give orders, to lay down the law
direktifler
{i} instructions

I carried out Tom's instructions. - Tom'un direktiflerini uyguladım.

direktif vermek
lay down the law
direktifler
(Politika, Siyaset) directives
program direktif geliştirme grubu
(Askeri) program directive development group
التركية - التركية
Yönerge, talimat
DİREKTİF
(Osmanlı Dönemi) Fr. Üst makamlardan, tutulacak yol üzerine verilen emirlerin tümü, hepsi. Talimat, emir. Nasıl, ne şekil olacağına çalışacağına dair emir
direktif
المفضلات