I didn't speak with Tom directly. - Tom'la direkt olarak konuşmadım.
I didn't speak with Tom directly.
Tom'la direkt olarak konuşmadım.
Please put the potato chips in the bowl. Don't eat them directly from the bag. - Lütfen patates cipslerini kaseye koy. Onları direkt olarak torbadan yeme.
Please put the potato chips in the bowl. Don't eat them directly from the bag.
Lütfen patates cipslerini kaseye koy. Onları direkt olarak torbadan yeme.