Birleşmiş Milletlerin büyük elçisiydi.
- He was ambassador to the United Nations.
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
- I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
Büyükelçi Varşova'dan geri çağrıldı.
- The ambassador was recalled from Warsaw.
Onun tutkusu bir büyükelçi olmaktır.
- Her ambition is to become an ambassador.
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
- I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
Portekiz'in Fransız büyük elçisidir.
- She's the French ambassador to Portugal.