Hey! Scott! Faturamı öde!
- Hey! Scott! Pay my bill!
Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.
- Many people worry about paying their bills.
Senet tutarı 500 dolar.
- The bill amounts to 500 dollars.
Senet bugün ödenmeli.
- The bill must be paid today.
Son hesaptan memnun değildi.
- He was not satisfied with the final bill.
Hesap 25 dolardan fazla geldi.
- The bill came to over $25.
Tom caddede yüz dolarlık kağıt para buldu.
- Tom found a hundred dollar bill on the street.
İnsan hakları beyannamesi ABD Anayasasını değiştirdi.
- The Bill of Rights amended the U.S. Constitution.
Bu bin yenlik banknotu bozabilir misin?
- Can you break this thousand-yen bill?
Sally, yirmi-dolarlık bir banknotu beş dolarlık banknotlarla değiştirdi.
- Sally exchanged a twenty-dollar bill for five-dollar bills.
İktidar partisi vergi yasa tasarısını kabul ettirdi.
- The ruling party pushed its tax bill through.
Komite tasarıyı kabul etti.
- The committee passed the bill.
Tom, duvara bir poster yapıştırıyor.
- Tom is sticking a bill on the wall.