Everyone at the meeting signed the petition.
- Toplantıdaki herkes dilekçeyi imzaladı.
Would you please sign our petition?
- Lütfen dilekçemizi imzalar mısınız?
Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of prayers.
- Malcom birçok resmi dilekçede onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü.
Tom filled out the application for me.
- Tom başvuru dilekçesini benim için doldurdu.