تعريف dileğin في التركية الإنجليزية القاموس.
- dilek
- wish
She sent you her best wishes.
- O, sana en iyi dileklerini gönderdi.
It's an American tradition to make a wish on your birthday.
- Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- dilek
- {i} will
I'm afraid that my wishes will not be fulfilled.
- Maalesef dileklerim yerine getirilmeyecek.
I hope your wishes will come true.
- Umarım dileklerin gerçekleşecektir.
- dilek
- request
- dilek
- petition
I'll sign the petition.
- Ben dilekçeyi imzalayacağım.
Would you please sign our petition?
- Lütfen dilekçemizi imzalar mısınız?
- dilek
- regards
Please give my best regards to Tom.
- Lütfen Tom'a en iyi dileklerimi iletin.
My parents send you their best regards.
- Ebeveynlerim size en iyi dileklerini gönderdi.
- dilek
- wishing
- dilek
- desiderative
- dilek
- requisition
- dilek
- entreaty
- dilek
- desire
Desire is a source of discontent. Try to control it.
- Dilek memnuniyetsizlikten kaynaklanır. Bunu kontrol etmeye çalışın.
Desire is a source of discontent. Try to control it.
- Dilek memnuniyetsizlikten kaynaklanır. Bunu kontrol etmeye çalış.
- dilek
- to wish
I want to wish you the best.
- Size en iyi dileklerimi sunmak istiyorum.
- dilek
- the wish
- dilek
- adjuration
- dilek
- wish, desire, request
- dilek
- wish; request
- dilek
- gram. optative (mood)
- dilek
- entreat
