Generally speaking girls are better linguists than boys.
- Genel olarak konuşulursa kızlar erkeklerden daha iyi dilcidirler.
Generally speaking, women are better linguists than men.
- Genel olarak konuşulursa, kadınlar erkeklerden daha iyi dilcidirler.
I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
- Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
My mother tongue is Spanish.
- Benim ana dilim İspanyolca'dır.
It's difficult to learn a foreign language.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
- İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
Music is a common speech for humanity.
- Müzik insanlık için ortak bir dildir.
I'm almost speechless.
- Ben neredeyse dilsizim.
How many dialects are there in the Chavacano language? The Chavacano language has six dialects.
- Chavacano dilinde kaç tane lehçe var? Chavacano dilinin altı tane lehçesi var.
Teochew is a dialect of Min Nan.
- Teochew dili, Min Nan'ın bir şivesidir.
The pitaya's common English name of dragon fruit reflects its vernacular name in many Asian languages.
- Pitaya'nın ortak İngilizce adı dragon fruit birçok Asya dillerinde onun argo adını yansıtmaktadır.
The key to the so-called mastery of any language is bringing the words and grammar to life through context.
- Sözde herhangi bir dilin hakimiyetinin anahtarı, kelimeleri ve dilbilgisini bağlama yoluyla hayata geçirmektir.
A language is a key to the heart of millions.
- Bir dil milyonların anahtarıdır.
Why do you want Esperanto to become a lingua franca while you continue to communicate in English?
- Neden İngilizce dilinde iletişim kurmaya devam ederken Esperanto'nun bir lingua franca olmasını istiyorsun?
In spite of my diet, I couldn't help taking a slice of chocolate cake.
- Diyetime rağmen, bir dilim çikolatalı kek almaktan kendimi alamadım.
In spite of the language difficulty, we soon became friends.
- Dil zorluğuna rağmen biz kısa sürede arkadaş olduk.